top of page
  • Yazarın fotoğrafıFBA

Alerji Hakkında

Alerjiler tam bir baş belasıdır. Çeken bilir resmen. Hele ki neye alerjiniz olduğunu bilmediğiniz zamanlarda… Çünkü alerjilerin neye neden olacağı tahmin bile edilemez. Tüm vücuda yayılmış bağışıklık sistemi sayesinde vücudun herhangi bir yerinde herhangi bir şekilde tepki gösterebilir. Ancak tüm alerjilerde ortak bazı noktalar var. Bunları sıralamam herkes için önemli:


1) Bağırsaklarda sorunlar vardır. Bunlar başta bağırsak geçirgenliği ve mikrobiyota dengesizliğidir. Bunu şu şekilde sıralayabilirim: yetersiz mide asidi, yetersiz pankreas ve ince bağırsak enzimleri (dolayısıyla yetersiz sindirim), bağırsak geçirgenliği, bağışıklık sisteminin alarm vermesi, alerji reaksiyonu veren bağışıklık sistemi hücrelerinin (Th2) tepkisinin artması… burada sadece bağırsaklar değil, tüm vücudun bariyerlerinin (bağırsak da bir bariyerdir. Diğer bariyerler; akciğer, cilt, göz, kulak, ağız, burun) de geçirgenliği vardır. Bağırsaklardan sonra diğer bariyerler de incelmeye ve güçsüzleşmeye başlar. Bağırsak iyileştirici yaklaşım için diğer yazılarımı kontrol edebilirsiniz. Ama özetle: kemik suları, lahana suyu, taş devri diyeti, bol posa, rengarenk beslenme, bol sıvı, stres azaltıcı aktivite…


2) Mikrobiyota dengesizliği vardır. Sanıyorum istisna yok. Yani tüm alerjilerde bu sorun var. Bunun için hangi probiyotiği kullanmak gerektiği ile ilgili tam bir cevap verilemez ancak geniş ölçekte ve sayıda probiyotik içeren ürünler doğru ürünler olabilir. Yani bir kapsülde en az 1 milyar probiyotik olmalı ve günde kaç adet tüketileceği de kişiye göre değişir. Ama en az günde 2 diyelim.


3) Ağır metaller. Herkeste olmayabilir. Ama birçok kişide var. Ağır metaller en başta çalışılan meslekten ve ağızdaki amalgam dolgulardan gelmektedir. Ayrıca içtiğimiz sulardan, etraftaki iş merkezlerinden de gelebilir. Bundan dolayı nereden geldiğini bilmekte yarar var. Ek olarak arınmak da çok önemli. Bol lifli beslenmek, yani bol sebze tüketmek, gerekirse lif (posa) desteği almak gerekmektedir. Bununla birlikte bol sıvı almak ve bolca terlemek, ter kurumadan duş almak çok önemli. Bunlardan başka yöntemler de var ancak uzman eşliğinde yürütülmeli.


4) Küf veya mantarlar. Peynirde, mayalı veya fermente ürünlerde, nemli yerlerde saklanmış tahıllar, kurubaklagiller, yağlı tohumlarda, evlerde banyo ve tuvaletlerde, halılarda veya rutubetli odalarda bulunabilmektedirler. Bunlar da kişinin yüksek alerjik bünyesinin olmasına neden olan önemli etkenlerdendir. Her şekilde bunlara dikkat edilmelidir. (devamı yorumlarda)


5) Antioksidan, vitamin, mineral ve omega 3 yetersizlikleri. En fazla renkli besinlerde, yani sebze ve meyvelerde bulunan antiokidanların yetersizliği vardır. Bunlarla birlikte d vitamini, omega 3 elzemdir. Duruma göre b vitaminleri yetersiz olabilir. Genellikle karaciğer ve bağırsaklara destek olacak vitaminler ve mineraller eksiktir. A vitamini, c vitamini, resveratrol, kuersetin, selenyum, çinko da bunların arasında yer alır. Bunları sadece takviye olarak kullanmak İŞE YARAMAZ. Besinlerle alınmalı. Beraberinde takviyeler kullanılabilir. Sebze ve meyveden zengin beslenildiğinde c vitamini, resveratrol, kuersetin büyük oranda alınır. Organik süt ürünlerinden elde edilen yağlar, karaciğer ve diğer sakatatlar en iyi a vitamini kaynaklarıdır. Sebze ve meyvelerde de kısmen bulunur. Selenyum ve çinko için de serbest gezen balık en iyi kaynak iken sakatatlar da en iyi kaynaklar arasındadır.

Yani özetle:

- Diyetinizi değiştirin ve ömürlük bir beslenme edinin

- Rengarenk beslenin

- Bol su için, terleyin, duş alın

- Stresi azaltmaya kararlı olun, bahane değil sonuç üretin J sonunda da meyvesini yersiniz

- Bağırsağı destekleyin


Sevgiler,

İlker Pazarbaşı

0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page