Bağırsaklar İçin Sindirim Desteği
Bağırsakların iyileşmesinde sindirimin yeterli olmasının çok büyük bir önemi var. Birincisi sindirim yeterli olmadığında yediklerimizin tuvalete gitmesinin olasılığı artar. İkincisi, eğer yeterli sindiremezsek, o zaman mikrobiyota dengesi bozulur, sindirilemeyen besin parçacıkları bağırsaklardan kana geçebilir ve birbirinden farklı besinlere aşırı tepkiler vermeye başlayabiliriz. Bu tepkiler nedenini bilemediğimiz herhangi bir belirti olabilir. Eğer şanslıysak hangi besinin neden olduğunu bilebiliriz. Ama her zaman şanslı değilizdir ve bu tepkiler sadece bağırsaklarda hissedilen tepkiler değildir, vücudun herhangi bir yerinde hissedilebilir.
Sindirim ağızda başlar, ağızdaki sindirim için her gün ağız bakımı önemlidir. Burada diş ipi ve yağ çekme çok önemli. İkinci olarak mide gelir. Bugün bildiğim hemen herkeste mide asit salgısı azlığı vardır. Acele yemek, ayakta yemek, stresli olmak, ilaç kullanmak, PPI kullanmak, hamur işleri tüketmek, sebzeden az beslenmek ve az su içmek başlı başına mide asidi yetersizliğine neden olur. Herhalde ülkenin % 99’unu kapsamış olduk bu durumda. Sonra ince bağırsaklar gelir. İnce bağırsaklar midenin etkilendiği her şeyden etkilenmekle beraber, mide asit salgısının veya asitlik derecesinin seviyesinin düşmesi bile başlı başına ince bağırsaklardaki sindirimi sekteye uğratır. Çünkü buradaki sindirim salgılayan organlar (karaciğer, pankreas ve ince bağırsak), midedeki asitlik ile uyarılır. E asit az ise ince bağırsaktaki sindirim de az olacaktır. Bunlar düzeltilmeden bağırsakların onarılması da yavaş olacaktır.
İyi haber bağırsaklar için genel takviyeler ve taş devri diyeti zaten sindirimi büyük oranda düzeltir. Herhangi bir destek kullanmaya gerek kalmaz. Yavaş yemek, yerken ağız içindeki besinin tadına, kıvamına odaklanmak sindirimi artırır. Turşu, sirke ve zencefil çayı sindirimi artıran besinlerdir. Bunları öneririm. Yeterli su içmek de sindirim için gerekli iken, yemeklerle beraber değil, mümkünse önce veya en az 1 saat sonra içilmesini tavsiye ederim. Yoksa sindirim sıvılarını seyrelterek sindirimi zorlaştırır.
Bağırsaklar Ne Kadar Sürede İyileşir?
Bu soruyu sıkça duyarım. Sorunun cevabı biraz uzun. Tabi ki kişiye göre değişir. Gelin size açıklayayım.
Bağırsaklar için ne yaparsanız yapın, bağırsaklar tüm vücudun bir parçası olduğuna göre vücudun diğer bölgelerinde yaşananlardan etkilenir. Zihin de vücudun bir parçası olduğuna göre, zihinden de etkilenir. Beyin de vücudun bir parçasıdır, beyin sağlığından da etkilenir.
Mesela başına darbe alan birinin bağırsakları zarar görür. Bunun için beyne de müdahale edilmesi gerekir. Zihin, diğer anlamda düşünceleriniz, bağırsaklar üzerinde etkilidir. Eğer korku, kaygı, nefret, telaş gibi durumlar varsa bağırsaklarınızın iyileşmesi uzar. İnflamasyon vücudun herhangi bir yerinde başlamış olabilir, fark edilemeyebilir. İnflamasyon varsa bağırsakların düzelmesi gecikir. Mikrobiyota profili bozulmuşsa hemen düzelmez, istikrarlı bir çalışma gerektirir. Mikrobiyota her gün biraz düzelir ve iyice düzelmesi 1 yılı aşabilir. Uyku sorunları, hormonal dengesizlikler, egzersiz yapmıyor olma da bağırsakları bozar veya iyileşmesini yavaşlatır.
Yediklerimiz, içtiklerimiz ve kullandıklarımız da etkilidir. Örneğin ilaçlar bağırsakları bozar ama kullanmak zorunda kalırız. Organik beslenemeyiz ve onlar da etkilidir. Omega 3, a vitamini, d vitamini, çinko, magnezyum ve daha birçok vitamin, mineral, antioksidan, amino asit yetersizliği insanlarda vardır ve bunların da yerine konması gerekir.
Gelelim çözüme… Benim tecrübe ettiğim kadarıyla, dokunduğu aşikar olan besinlerin azaltıldığı bir taş devri diyeti ile başlanmalı. Bu diyette sebzeler günlük 1 kg’dan fazla olmalı (patates hariç). Kişi başı günlük 1 yumurta 200 gram et kadın bireyler için yeterli iken erkek bireyler için +1 yumurta +50 gram et yeterli olabilir. İhtiyaçlar kişiye göre değişir.
Zihinsel detoks çok önemlidir. Eli kalbin üstüne koyup teşekkür etmek zihni inanılmaz rahatlatır. Kan basıncını azaltır, motivasyonu artırır. Günde 5 dk hayal kurmak yaşamı dönüştürebilecek güçtedir.
Antioksidanlar, başta kırmızı mor meyve karışımları, omega 3, d vitamini, magnezyum takviyeleri herkes için gereklidir. Güvenli bir uzman denetiminde daha fazlası tüketilmelidir. Bunlar günümüzün maalesef olmazsa olmazlarıdır, ancak hala birçok uzman bunları kabul etmemektedir. Maalesef aralarında profesörler de bulunmaktadır. Ama siz kendiniz korumalısınız. Tabi ki sağlıkla yaş almak istiyorsanız…
İlker Pazarbaşı
Fonksiyonel Tıp Diyetisyeni