Bağırsak Sağlığı İçin D Vitamini
D vitamininin önemi çok daha iyi anlaşılıyor git gide. Bazılarımız neden d vitamini takviyeleri kullanmalarına rağmen seviyeler çok yükselmiyor veya çok hızlı geri düşebiliyor? Bunun en önemli nedeninin inflamasyon olduğunu düşünüyorum. Sonuçta ne olursa olsun 70 ng/ml üzerinde olmasında yarar var. Bu arada güneş takviye kullanımından kat kat üstündür.
D vitamini tüm beden sağlığı için önemli iken bağırsak sağlığına da direk etkisi vardır. Nasıl mı?
D vitamini kullanımının bağırsak mikrobiyota profilinde istenen değişiklikleri sağladığı gösterilmiştir.
Tüm bedende olduğu gibi bağırsaktaki inflamasyonun da azalmasını sağlar.
Bağırsakların hücreleri arasındaki sıkı bağların onarımına da destek olur.
Yeterli D vitamini tüm vücuttaki inflamasyonu azaltır. Bağırsak sağlığı için bu çok önemlidir. Bazen “bağırsaklar ne kadar sürede iyileşir?” gibilerinden sorular gelir. Normalde bağırsaklar 4 günde yenilenirler. Peki ya bağırsağın geçirgen olmasına sebep olan faktörler 4 günde düzeldi mi? Bu nedenle yepyeni hücreler de kısa sürede geçirgen olur. Mesela vücuttaki inflamasyonun yoğun olarak devam ediyor olması bu sebeplerden biridir.
D vitamini elzemdir. Doktor ve diyetisyeniniz kontrolünde kullanın ve seviyelerinin 70 ng/ml üzerinde olmasına gayret gösterin.
Bağırsaklar İçin Glutamin
Glutamin bir amino asittir, yani proteinin en küçük birimlerindendir. Yıllar önce ilk defa bir amio asidin bağırsak geçirgenliğini azaltacağını duyduğumda çok şaşırmıştım. Oysa bağırsak hücrelerimiz glutamini enerji için kullanabiliyorlar. Hatta en yoğun kullandığı enerji kaynaklarından biridir glutamin.
Bağırsakların geçirgenliğinin azalması çok önemli çünkü eğer geçirgenlik artarsa bakteriler, mantarlar, bakteri parçacıkları ve sindirilememiş besinler kana geçerler. Bu kez bağışıklık sistemi çok yoğun devreye girer ve bu kez vücut, dikkatle müdahale edilmezse, yokuş aşağı gitmeye başlar. Bu nedenle sağlıklı yaşam alışkanlıklarını her zaman uygulamalıyız. Glutamin ise işimizi kolaylaştırabilen bir aminoasit bu aşamada. Çünkü glutamin bağırsak hücrelerinin enerji üreterek kendilerini onarmalarına, iki hücre arasındaki sıkı bağların yeniden yapılmasına, hücre içindeki oksidatif stresin azalmasına ve işleyişin düzelmesine yardımcı olur. Ayrıca salgısal IgA üretimini artırarak bağışıklık sisteminin daha doğru kararlar vermesini sağlar. Yani oral toleransı artırarak her gördüğünü düşman sanmamasına yardımcı olur.
Ne kadar glutamin? Kişiden kişiye göre değişir. Kanser hastalarının alımını önermem, çünkü kanser hücreleri glutamini de enerji için kullanabilirler. Aşırı kaygılı insanların da çok sınırlı almasını öneririm, bazı bireylerde kaygı seviyelerini artırabilir. Bu nedenle bu bireylerde tek başına glutamin kullanmalarını istemem. Bazı bireylerde de kabızlık olabiliyor. Bu nedenle lif alımını artırmaları gerekir. Bunun için keten tohumu, bol sebze, çiğ kabak çekirdeği işimizi kolaylaştırıcılardır. Diğer bireyler için günde 5 gram güvenli dozdur. Ancak belirtmek isterim. Besin desteği kullanacaksanız bunu bir uzman kontrolünde yapmalısınız. Burada belirttiklerim bilgi paylaşımı amaçlıdır. Tedavi yerine geçmez. Ayrıca bu nedenle organik kemik suları öneririz, içerisinde sadece glutamin değil, glisin, prolin, kalsiyum ve çok önemli olan iz elementler bulunur.
Bağırsaklar İçin Omega 3
Omega 3 neye iyi gelmez ki? Yanlı çalışmaların saçma sonuçlarını bir kenara bırakırsak, omega 3 ile yapılan çalışmaların % 100 yararlı sonuçları olduğu görülebilir. Neden yanlı diyorum diğer sonuçlara? Kalitesiz, okside omega 3 kullanılırsa veya bize kalitesinden bahsedilmezse şüphelenirim. Sonuçlar da kötü olur pek tabi.
Omega 3 bağımsız olarak, yani başka bir yardımcıya gerek duymadan, mikrobiyota dengesini koruyor, iyi bakterilerin artışını sağlıyor.
Omega 3 bağırsak inflamasyonu azaltıyor ki bu sayede bağırsaklar sağlığına daha hızlı kavuşuyor.
Omega 3 vücudun diğer taraflarındaki inflamasyonu da azaltıyor. Bu sayede yine bağırsakların daha hızlı iyileşmesini sağlıyor. Çünkü inflamasyon her şekilde bağırsaklara zarar veriyor.
Günlük almamız gereken omega 3’ün asgari bir sınırı var ama azami sınırı yok. Günde en az 1000 mg EPA+DHA almamız gerekiyor. Aşağısı yeterli değil. Hamile ve emzirenlerde en az 1500 mg. Özellikle hamilelerin son 3 ayında omega 3 alımlarının bebeğin zeka seviyesini artırdığı ile ilgili çalışmalar mevcut. Ayrıca omega 6 kaynaklarını derhal bırakmalıyız! Bunlar, Ayçiçek yağı, mısır yağı, soya yağı, organik olmayan yumurta, balık, tavuk, kırmızı et. İtiraf edeyim kırmızı eti ben de organik tüketemiyorum henüz, bulmakta zorlanıyorum. Ama diğerleri kolay ulaşılır.
Önemli: Kan sulandırıcı kullananlar doktor kontrolünde omega 3 almalılar. Sevgili doktor arkadaşlarım, siz de elinizden geldiğince kan sulandırıcı yerine yüksek doz omega 3 verin lütfen, rica ediyorum. Aynı etkiyi, yan etkisiz ve daha fazla olumlu etki ile elde edebilirsiniz.
Sağlıklı günler dilerim,
İlker Pazarbaşı
Uzman Diyetisyen