Kronik hastalıklarda bağışıklık sisteminin çalışma mekanizmalarında eksiklik/aksaklık olduğunu görüyoruz. Bunun sonucu birçok farklı etkenin de katılımıyla bazen kanser, bazen otoimmün hastalıklar, bazen bağırsak ilintili sorunlar, bazen kas-eklem rahatsızlıkları, kalp-dolaşım sistemi sorunları, Alzheimer, Parkinson vb sorunlara doğru gidiyor. Bağışıklık sisteminin doğru ve dengeli çalışması için bağırsak-karaciğer-pankreas ve hormonlar ekseninde çalışma yapmak gerekir. İşte bu eksenin her yerinde işimize yarayacak bir bileşendir GLUTATYON.
Glutatyon azaldığında detoks yapamayız, bağırsaklar geçirgen olur, kan şekeri sorunları yaşanır, nörolojik problemler ortaya çıkar. En basit haliyle bağışıklık sisteminin sakinleşmesini, yatışmasını ve güçlenmesini sağlayan (anne gibi yani) bu molekül yetersiz olursa hırçın, kavgacı bir bağışıklık sistemi oluşmaya başlar. Anne açlığı yaşayan çocuklar gibi… sosyal mesaj da vermiş oldum. Bu nedenle glutatyon seviyelerini artırmaya ve düşürmemeye gayret gösteriyoruz.
Glutatyon seviyelerini DOĞAL YOLLARLA artırırsak, o zaman ister istemez vücudun tüm antioksidan sistemlerini güçlendirmiş oluruz. Bunun için sizlere bazı önerilerim var:
1) Kırmızı mor meyveler ile bunlardan elde edilen antioksidanlar (resveratrol, kuersetin, antosiyanin, luteolin ve diğerleri)
2) Silimarin
3) Asetil sistein (NAC)
4) Lipoik asit
5) Kükürtlü sebzeler
6) Antiinflamatuar diyet (dokunduğunu bildiğiniz besinlerin de çıktığı bir taşdevri diyeti)
Glutatyonu azaltan etmenler
1) Stres seviyemizin yüksek olması
2) Sigara, alkol
3) Uyku yetersizliği
4) Bağırsak sorunları, enfeksiyonları
5) Yüksek karbonhidratlı diyetler (şu unlu mamullerden uzak durun lütfen)
6) Şeker tüketimi
7) Dinlenmemek, kendimize vakit ayırmamak
Bunlara önem verin, belirtilerinizin azaldığını gözlemleyebilirsiniz. Vücudunuzun daha güçlü olmasını sağlayabilirsiniz.
Glutatyon takviyesi alamaz mıyız? Alabilirsiniz ancak bence bu yazdıklarım kadar etkili olmaz.
Sağlıklı günler dilerim,
İlker Pazarbaşı