top of page
  • Yazarın fotoğrafıFBA

Kandida ve Trombosit Fazlalığı

Trombosit yüksekliği neden oluyor? Kandida ile ilişkisi nedir?


Bir danışanım, sürekli trombosit yüksekliği kaynaklı belirtilerden şikayetlerinden yakınmaktaydı. Anne, baba, dede ve nenelerinde de çeşitli kronik hastalık öyküleri vardı. Burada dikkatimi çeken şey ailesinde Alzheimer ve Parkinson da olmasıydı. Aslında direk bir ilişkisi yok ama dolaylı yoldan bir ilişkisi var, aşağıda açıklıyor olacağım.

Öyküsünü aldığımda geçmişte helikobakter pilori tedavisi aldığını, kronik sinüzit, sistit sorunları yaşadığını belirtmişti. Bu durum sık enfekte olduğunu ve vücudunda çok fazla mikroorganizma bulunduğunu düşündürdü bana. Trombositler yükseldiğinde diz ağrısı da oluyordu. Stresli olduğunu kabul ediyordu. Stres kaynaklı midede gaz ve devamında gastrit sorunları yaşıyordu. (kendi işini yapıyor Türkiye gibi bir yerde, düşünün ekonomi her zaman zor bu ülkede ve diğer sorunlarla birleşince insan zor bir süreçte hissediyor kendini).


Biraz daha sorguladığımda histamin ve kandida sorunları olduğunu keşfettim. Sindirimi yetersizdi. Ayrıca karaciğerinin toksinleri temizlemede yetersiz kaldığını, zorlandığını da anlıyordum belirttiklerinden.


Yaptığımız uygulama ile zihin bulanıklığı, hafıza zayıflığı, ağrılar, trombositlerin yükselişi ve daha birçok sorunu azaldı. Daha önce tepki verdiği besinlere tepki vermemeye başladı. Ancak trombositler tam olarak istenen aralığa gelmemişti henüz ;)


Ben de biraz araştırma yapmak durumuda kaldım. Evet, trombosit yüksekliğinin genetik bir kısmı var, ona konan tanı esansiyel trombositoz, yani genlerdeki bir mutasyon nedeniyle trombositlerin yüksek olması… ben bu fikre katılmıyorum. Nedenlerini açıklayayım:


1) Genetik olarak bir sorun olmasını hemen kabul edebilen biri değilim. Evrim sürecinin nasıl mükemmel işlediğini bilirim, evrimde hata olmaz. Gerçi burada mutasyon olduğu belirtiliyor ama ben buna da katılmıyorum.

2) Bu mutasyonun olduğu herkeste trombosit yüksekliği görülmüyor, yüksekliği görülen herkeste de rahatsızlık belirtileri görülmüyor.

3) Trombositlerin neden yükseldiğine baktığımızda inflamasyon yüksekliği hep öne çıkıyor. Bu inflamasyonun kaynağı ne olabilir?

4) Literatürde helikobakter pilori ve özellikle kandida ile trombosit yüksekliği arasında direk bir ilişki var. Hatta bunun mekanizması güzelce anlatılmış.

5) Şöyle düşünelim, kandida çok yoğun varsa ve bağışıklık sistemi bununla mücadelede yetersiz kaldığında vücudun başka organ ve sistemleri de bağışıklık sistemine yardımcı olmak üzere çalışma sistemini değiştirmeye başlıyor. Burada ise trombositler iş başında.


Bunun bir örneği hem Alzheimer hem de Parkinson’da var. Bu iki durumda da bağırsaklardaki mantarların ve bazı bakterilerin beyine kadar ulaştığı görülüyor. Evet, inanılır gibi değil ama bu mikroorganizmalar beyne kadar ulaşabiliyor ve beyin hücreleri kendilerini savunabilmek için özel protein üretiyor. Bu proteini el bombası gibi düşünün. Hem bakteriyi öldürüyor hem de beynin bir kısmına zarar veriyor. Beynin işlevleri azalsa da en azından yaşamaya devam edebiliyor. Kötünün iyisi yani.


Trombosit yüksekliğinde de bana göre mutasyonun çok önemi yok. Çünkü mutasyonu yaşayan herkeste bu sorunlar yok. Kaldı ki toplumda bir grup insanda bu mutasyon görülüyorsa bu mutasyon olmayabilir veya birbirinden farklı ülkelerde coğrafyalarda yaşayan insanlarda bu mutasyona sebep olan ortak bir sebep var. Ama aynı mutasyonlar birbirinden bu kadar uzak coğrafyalarda ortaya çıkmaz. Mutasyon böyle bir şey değildir. Aslında bu genlerdeki mutasyon adı verilen farklılık o bedeni çok iyi korumayı başarıyor. Bu genetik farklılık olmasaydı yüksek olasılıkla çok daha büyük sağlık sorunları yaşardı. Şimdi odaklanmamız gereken şey kandidanın tamamen ortadan kalkmasına odaklanmak ve buna sebep olan etkenleri değiştirmek.



Bu danışanım yüksek olasılıkla içten aşırı sinirlenip gerilip, bunu içine atan ve sağlığına zarar veren biri. Stresi bir kenara bırakıp yaşamayı SEÇMELİYİZ. Burada Ghandi’nin çok güzel bir sözünün özeti ile bitiriyorum: Sözlerinize ve içinizden geçirdiğiniz cümlelere, düşüncelerinize dikkat edin kaderinize dönüşür…


Sağlıklı günler dilerim,

İlker Pazarbaşı

0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page