top of page
  • Yazarın fotoğrafıFBA

Ketojenik Diyetin Önemi

Hemen her kronik hastalığın arkasındaki önemli hususlardan biri de mitokondri sağlığıdır. Mitokondri, neredeyse tüm hücrelerimizde bulunan enerji santralidir. Mitokondri sayesinde hücre enerji üretir ve sağlığını korur. Mitokondriler hastalanırsa ve sayıları azalırsa ne olur? Kronik hastalık tablosu oluşur. Ketojenik diyet mitokondri sağlığını artırabilen bir diyettir.


Kronik bir hastalığınız var diyelim. Ketojenik diyet uygulamalı mısınız? Tabi ki bir diyetisyen eşliğinde, sağlıklı yağların kullanıldığı, orta zincirli yağ asitlerinin (burada avokado ve hindistancevizi yağını vurgulamak isterim) kullanıldığı, sebzelerden zengin, meyve kısıtlı (1 porsiyon ve kırmızı orman meyveleri en iyi seçenek) ketojenik diyet en iyi sonucu verecektir. Avokado veya hindistancevizi olmadan olmaz mı? Tabi ki olur! Bu yağlar işimizi kolaylaştırır. Bilimsel çalışmalarda ketojenik diyetin zararlı olduğunu vurgulamaya çalışan, soya, mısır, Ayçiçek yağları gibi zararlı yağları kullanan, hatta domuz yağı (veya kuyruk yağı) kullanan, sentetik vitamin ve minerallerle hazırlanmış diyetlerin kullanıldığı çalışmalara bakarak ketojenik diyet hakkında çok yanıltıcı sonuçları okuyor olabilirsiniz. Sağlıklı ketojenik diyet ise o bilimsel çalışmalardakinden çok daha farklıdır.


Ketojenik diyet uygularken koyu yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak, lahanagiller, maydanoz vb) yeterli potasyum ve antioksidan için elzemdir. Kullanılan etlerin yağsız olmasına özen gösterebilirsiniz (hayvansal yağlarda çok toksin biriktiğinden). Kullanacağınız yağları bitkisel yağlar ile hayvansal görünmeyen (yani et veya yumurta içinde doğal olarak bulunan) yağlar oluşturabilir. Yağ oranınız % 75 dolaylarında olsa yeterli. Protein oranınız % 15-20, karbonhidrat oranınız % 5-10 arasında olduğunda ketozis ilk günlerde görülmez ama sonrasında görülmeye başlar. Ketozis, daha fazla yağın etkin olarak kullanıldığını gösteren bir durumdur. Yani olumlu ve yararlı bir şeydir. Ketoasidoz ile karıştırmayın! Böyle bir diyette illa ketozis gerekmez, amacımız sağlıklı bir diyete ulaşmaksa, kronik sağlık istiyorsak bu diyet büyük oranda işe yarar.


Hangi durumlarda yararları gösterilmiştir? Alzheimer, Parkinson, Kanser, Migren, Otoimmün hastalıklar, ALS vb.


Nelere dikkat etmeliyiz? 20’li, 30’lu yaşlarda yüksek kolesterol başladıysa (genellikle genetik bir durumdur) fonksiyonel/bütüncül tıp doktoruna danışılmalı. Sebze tüketimimiz git gide artmalı. En başarılı ketojenik diyetlerde günde 1 kg’dan daha fazla sebze tüketilir (patates yoktur). Sebzelerde gökkuşağı renkleri referans alınmalı, en yoğun ise yeşillikler olmalı. Bol su içmek önemli. Birden ketojenik diyete geçmek yerine yavaş geçiş önerebilirim. Aralıklı açlık ile birleştirirseniz daha iyi sonuçlar alırsınız.

Hangi takviyeler kullanılabilir? Bugün tüm diyetlerde takviye gereklidir. En az takviyeye ihtiyaç duyacağınız diyet ketojenik diyet olabilir. Bu diyette de d vitamini, omega 3, b vitaminleri ve c vitamini desteklerine ihtiyaç duyulabilir. Takviyeler kişiseldir ve uzman takibi öneririm. Burada yazdıklarım bilgilendirme amaçlıdır. Kişisel uygulamalarda farklı sonuçlar elde edilebilir, kişisel tedavi yerine geçmez.


İlker Pazarbaşı

Uzman Diyetisyen

Fonksiyonel Beslenme Akademisi


0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page