Nereden çıktı bu SIBO?
Neden çıkmasın ki, bizden daha fazla hangi canlı türü ihanet etti bağırsaklarına? Toplum olarak bir arada yaşamak adına biz insanlar içgüdülerimizi hiçe saydık. Stresi kanıksadık, sevgiyi değil rekabeti benimsedik.
Ruhumuzun kumaşı sevgi, biz korkutulduk, yalnız kalmaktan, dışlanmaktan korktuk,
Bazen biz korkuttuk, çünkü biz de korkuyorduk.
Bir düzenin içine girdik, hiç de bize uygun olmayan…
Tutunmaya çalıştık huyunu benimsemediğimiz insanlar arasında.
Sürekli rekabet ettik, evde, okulda, iş yerinde…
Günlük zevkler peşinde koştuk beynimizin uyuşması için.
Beslenme alışkanlıklarımızı değiştirdiler.
Besinlerimizi değiştirdiler.
Suyumuzu değiştirdiler.
Havamızı değiştirdiler.
Bir de “niye herkeste yok, sağlık sorunu yaşayanların kişisel, belki genetik, sorunlarından kaynaklanıyor” dediler.
Şimdi size soruyorum: 1 milyon kişiye bir zehir verdiniz. Kimisi öldü, kimisi çok hastalandı, kimisi az hastalandı, kimisi hiç etkilenmedi. Bu etkilenmeyen grubu referans alıp diğerlerinde sorun var mı dersiniz?
Sigara içenlerin arasında hiç etkilenmeyenler var. Genleri mi sağlam, onlar mı normal insan, diğerleri çürük mü? Neyse…
Tüm bunlar bizde SIBO da yapabilir, kandida da yapabilir, otoimmün hastalık da, kanser de…
Hadi, sağlığı seçin, bugün başlarsanız 1 yıl içinde % 60’dan fazlasını başarırsınız. 2 yıl içinde % 99.
2 yıl sonra hala yaşıyor olmayı düşünüyorsanız değişimi şimdi başlatın.
Yaşıyor olmayı düşünmüyorsanız, son 2 yılınızı çok iyi değerlendirin.
Akışına bırakmayın, akışını değiştirin hayatınızın. Yoksa başkalarının hayallerine hizmet edersiniz…
Sağlıklı günler dilerim,
İlker Pazarbaşı